Burdayım

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Elsa bir tırmanış esnasında geçirdiği kaza yüzünden beş aldır komadadır. Uyanacağına dair tüm ümitlerini yitiren ailesi ve doktorları yaşam destek ünitesinin fişini çekmenin zamanının geldiğini düşünür. Ama bilmedikleri bir şey vardır: Bilincini kısmen geri kazanan Elsa etraftaki sesleri duyabilmektedir. Ne var ki onlara hâlâ orada olduğunu söyleyebilmesinin bir yolu yoktur. Thibault da aynı hastaneye kardeşi için gelir. Alkollü araç kullanıp iki küçük kızın ölümüne sebep olan kardeşiyle konuşmayı reddeden Thibault bir gün Elsa’nın odasına sığınır. O günden sonra da Elsa’yı düzenli olarak ziyaret etmeye başlar. Onunla birlikte uyur. Onunla konuşur ve Elsa’nın, söylediği her şeyi duyduğunu hisseder. ❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️ Beni kitapta etkileyen kısım kesinlikle beklenmeyen tepkiler veren aile bireyleri oldu. Bunun üzerinde daha fazla durulmuş olunsaydı kitabı daha çok sevebilirdim. ❄️Kitabın yazım dili iki baş karakterin dilinden kısım kısım ilerliyor. ❄️Akıcı, 3 saat sürdü kitabı bitirmem. ❄️Bazı noktaları havada kaldı benim için. Yanlışlıkla girdiğiniz bir odada hasta olduğunu gördüğünüzde uzun süre orada durabilir misiniz ? Açıkcası ben duramazdım. Mantalitesini bir kenara bırakırsak çoğu gençlik kitabından daha güzeldi. İyi okumalar diliyorum. #burdayım #clelieavit #gokitap #kitapyorumu

Lokumlu Kahve (@llokumlukahve)'in paylaştığı bir gönderi (3 Ara, 2018, 4:05öö PST)