27 Haziran 2014 Cuma

History - 히스토리 Turkey dünden bugüne~

Merhaba
Görüşmeyeli epey oldu ^^ Bugün hiç bahsetmediğim bir parçamdan söz edeceğim " HISTORY" den.
Facebook Twitter Tumblr Youtube Dailymotion Buralardan History - 히스토리 Turkey hesaplarına ulaşabilirsiniz.  En başından anlatmaya başlayacağım bu uzun ince ve dikenli yolu... 

21 Ağustos günü (Yıl dönümümüz yaklaşmış :) iki kişi çıktık bu yola, ardından iki üç gün geçmişti ki 1 hafta sonrası bir etkinlik olduğunu duyduk. Hemen katılalım dedik iki kişi ne cesaretse artık. Elimizde hiç birşey yok ne bir poster ne bir albüm ! Ama amaç önemli burda o da "History'i tanıtmak" hemen başladık hazırlıklara maatba arayıp durduk, ikimizde ne photoshop ne zamanlama nede video gömme vs hiçbirşey bilmiyoruz. Görüştüğümüz çoğu maatba 1 haftada birşey yapamayız diye bizi geri gönderdi şans o ki birisi olur yetiştiririz dedi. Amma velakin yüklü miktarda bir para gerekiyordu, gözü kara biz tamamdır dedik başladık koşturmaya. Herşeyi hallettik koca koca posterleri bile, elimizde olmayan tek şey albümdü. Bir haftada yetişmeyeceği için alamadık :( İçimiz sıkıntılı bi şekilde etkinliğe gittik. Grubun adını duyan insan yoktu galiba o sıralar 1 kişi çıkmıştı yada ^^ Etkinlik çok güzel geçti. Ama yinede istediğimiz performansı yakalayamadık. Hala tanımayan o kadar çok insan vardı ki ! 





İkinci aşamaya geçeyim çok uzuyacak yoksa ^^  Daha sonra ekibimiz genişledi 6 kişi devam ettik yola :)  Bizim gözümüz yine karardı ve Ana Vokalimiz NA DO KYUN için doğum günü hediyesi gönderme kararı aldık. Grubu pek tanıyan yok kimseden destekte olmadı tabi. Ekip içinde bile kararsızlıklar çıktı... Sonuç olarak üç kişi koşuşturduk ekipten bir arkadaşta sağolsun elinden geldiğince destek olmaya çalıştı yinede..  İkea'yı altüst ettik ( Ne işiniz vardı derseniz düzgün kutu arıyorduk ) Gitmediğimiz yer kalmadı heryerde birşeyler baktık bir yandan okul bir yandan alışveriş günler sürüp gitti ve yine maddi açıdan çooook zorlayan bir olay oldu 3 kişi altından kalkmak oldukça zordu. Ağzına kadar dolu üç kutu taşıması bile zor oldu bizim için ne aldınız derseniz...  Ne ararsanız vardı aklımıza ne geldiyse aldık ilk defa burda açıklıyorum bunlarıı :D  Bazı şeyleri çekmeyi unutmuşum defter felan vardı keşke türkiyeyi tanıtmak için hazırladığım kartlarıda çekseymişim. Mektubu neden çekmemişim acaba :D


Türk kahvesini nasıl yapması gerektiğini korece olarak uzunca yazdık ^^ 


Ben herşeyi türk markası alalım dedikçe illa bir şey çıktı :) Sonuçta çocuk ordada bulur milkayı. Gerçi türk markasıda olabilir korede ama olsun ^^


Mesela pişmaniye ve iki kutu lokumu çekmeyi unutmuşum bakınca fark ettim :D


Anahtarlık oluyor kendisi :) İstanbullu iki defterde vardı.


Kastamonu yazan helva ^^


Benim en beğendiğim şey bu fincanları almak için neler çektim biliyor musunuz :D


Sırrı çözülemeyen turuncu paket ^^ acaba ne ki ? Ekiptende sadece 2 kişi biliyor ne olduğunu, Aslında bunu twitler diye bekliyorduk ondan açıklamamıştık ^^ Birgün bir program veya bi fotoğraflarında görürsem açıklayacağım..


Çocukluğumun minik lokumu  ^^



En son yollarken neredeyse herşeyin üzerine korece bir açıklama yazdık ^^


Bu kol düpmeleriyle kötü bir anım var :O Mağazadaki çocukk anlayan anladı..


Ayran çok önemli göndermeden tadına bakmıştım güzeldi denemeden çocuğa içirirmiyiz hiç.


Ve hediyeler koltuğa uzanırken :) İşte burda asıl mesele devreye giriyor. Hediyelerin Do kyun'un eline ulaştığını bu resimdeki kazak sayesinde anlamış olduk. Biz turuncu paketi beklerken kazak çıktı... (Pilates topuna bize süper sırıtıyor) Bu hediyeleri gönderebilmek için üç kişi yaklaşık 4 kere buluştuk. İki kişide birbirimizde yatıya kaldık o kadar yani..


O mağlum kutulara bakalım şimdide, Biz her pakette 1 kutu var sanıyorduk kutuları biz birleştirdik dümdüzdü ^^ 1 siyah 1 Kırmızı 1 Beyaz olmak üzere 3 kutu postaladık Do Kyun'a. Taksi tutmak zorunda kaldık tabi taşıyamadık. Postahanede az terlemedik o da var bizim işlemleri yapan abi ( Büyük duruyodu - Lee Seung gi ye benziyordu aşırı) uzaktan kuzeni gibi :) yolladığımız hediye tutarı kadarda kargo vermek durumunda kaldık. Postahanedekiler bize garip gözlerle baktı tabi batırdı sizi bu arkadaşınız dedi.. Ahahahha evet çok yakın bi arkadaşa yolluyoruz taa koreye..



Tweetin gelmesini bekliyordum yaklaşık 5 gündür her dakika twitter'a bakıyordum :D okulda var tabi... Neyse birgün uyandım telefon yastığın altında gözümü açar açmaz aldım elime önce face bakdım bişi yok dedim twitter'ada bakayım belki vardır. Girdim do kyunun twitter'ına baktım resimlere bakıyorum yok bişi felan çıktım gözümü kapadım. Sonra dedim" bu çocuğun üzerindeki neydi acep ?"  tekrar baktım gözlerimi irice açıp Wooooooooooowww dedim yatakta uzanıyorum  o sırada ciddi ciddi bağırdım
 :D Emin olamayıp bizim resimlere baktım aha bizim kazak bu, fırladım mutfağa en rahat çığlık atabileceğim yer orası... Aradım ekiptekileri ağlamaklı bi tonla konuşuyorum hemen kapatıp onlarda bakim felan dediler. Ama o gün hafta içiydi okula gitmek zorundaydımmmm  sabahın 6 :30 da çıldırdık ekipcenek.. OKuldada sürekli millete gösterdim vs.. 


Öyle işte yazarken gene bi çıldırdım :D sonra yine sayfa bi hareketlenmeye başladı. Bahsettiğim sayfa Facebook sayfamız.. Tebrikler bende katılmak isterdim diyenler  biz çok sevindik, düşündük ki diğer projelerimizde destek çıkanlar olacak ama yanlış düşünmüşüz ^^ Ama yinede pes etmeden devam edeceğiz çalışmaya devam..



Son olarak 25 haziranda gerçekleşen K-World dans festivalinde stand açtık. pazar gecesi uyumamanın verdiği yordunluk bağdemciklerin şişmesi vs derken koşuştura koşuştura yetiştik bu etkinliğede. Güzel gerçekleştiğini düşünüyorum, hala history'i tanımayan bir çok insan var belki şans başka tarafa esseydi bende tanımayacaktım kim bilir ? Buradan çıkaracağım sonuç history'i hala yeterince tanıtamadık hala çooook çalışmalıyız.. 

















Posterlerimize çoook üzüldüm ama elden ne gelir ? Duvara asılması yasaktı.



Kendi resmimi hiç bloğuma koymamıştım bu ilk olacak :)  Birde kötününde kötüsü çıkmışım neyse... :P 

Elinde pankart( afiş ne derseniz artık) tutan şahıs benim ^^ Yorgunluktan gebermiş terden ölmüş halim bu değildi sanırsam ahahaha ^^  Yalnız acele çekildiği için ters tutmuşumm :p 
Seni ifşa etmiyorum yanımdaki dost :D

Fotoğraf için Semih Lee beye teşekkür ediyorum.


Bir sonraki kısa çook  kısa yazımda buluşmak üzere -Uzun mu oldu  ne ?-